Erzincan’daki altın madeni kazasıyla ilgili bilirkişi raporu tamamlandı
Erzincan’ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat’ta 9 işçinin toprak altında kaldığı heyelana ilişkin bilirkişi raporu tamamlandı. Raporda maden sahasındaki kapasite artışının ve yeterli olmayan uyarı sistemlerinin kazadaki etkisi vurgulandı. Öte yandan olayla ilgili asli kusurlu bulunan 4 kişi de tutuklanarak cezaevine gönderildi. Böylece olayla ilgili tutuklananların sayısı 12’ye yükseldi.
Raporda 2021 yılındaki olumlu ÇED kararını veren yetkililerin de asli kusurlu bulunduğu dikkat çekerken dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un hem ÇED kararında hem de maden sahasının kapasitesinin artışındaki onayları tekrar hatırlandı. Kurum, olay sonrası “Faaliyet iznini biz vermiyoruz. ÇED raporuyla, toprak kaymasının ne alakası var?” demişti.
KAZADA KAPASİTE ARTIŞI VE UYARI SİSTEMLERİNİN YETERSİZLİĞİ ETKİLİ OLDU
Bilirkişi heyetinin değerlendirmeleri sonucu hazırlanan 262 sayfalık raporda, olay, 5510 sayılı SGK Kanunu 13/a-b maddesi gereğince “iş kazası” olarak tanımlandı.
Şirketin organizasyon şemasının incelenerek, yöneticiler, mühendisler ile diğer görevlilerin görev sorumluluk ve yetkilerin tanımlandığı raporda, olayın meydana gelmesinin sebeplerine değinilerek şu ifadelere yer verildi:
“Proje yönetim mekanizmasının doğru/işler şekilde kurulmamış olmamasının, Faz4B olarak kapasite artışına gidilmiş olmasının ve hazırlanan projelerdeki tasarım eksiklik/hatalarının bulunmasının, işletme aşamasında proje tasarım kriterlerinin yetersiz takip edilmesinin, Faz 5 inşaatı sırasında, yığın liçine yakın mesafelerde ve yüksek miktarda patlayıcı kullanılarak yapılan patlatmaların yığın liçine olası hasar risklerinin belirlenmemesinin, uyarı sistemlerinin yetersiz olmasının, çatlakların uyarı vermesi sonrası olayın etkin şekilde yönetilmesini sağlayacak sistemin bulunmamasının olayın meydana gelmesinde etkili olduğu kanaatine varılmıştır.”
Raporda, olayın çevre kirliliğine sebep olduğu görüşüne de yer verildi. Tasarım ve projelendirme aşamasında yığın liçin duraylılık (Herhangi bir cismin yerini ve konumunu koruyabilmesi koşulu) analizinde hazırlanan raporlarda, meri mevzuatlarının gerekliliklerini sağlayacak veri setlerinin kullanılmadığı belirtilerek, Maden ve Çevre Kanunu kapsamındaki yükümlüklerin de yerine getirilmediği ifade edildi.
13 KİŞİ ASLİ KUSURLU GÖRÜLDÜ, 2021’DEKİ ÇED KARARINA DA İŞARET EDİLDİ
Altın madeni ocağını işleten şirkette mühendis, yönetici ile idareci pozisyonunda çalışanlardan, global projeler başkan yardımcısı J.H. ve Kanadalı yöneticisi I.R.G’nin de aralarında bulunduğu 13 kişinin asli kusurlu olduğu kanaatine varıldı.
Raporda ayrıca, 7 Ekim 2021 tarihinde Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Olumlu Kararı veren yetkililerin de asli kusurlu olarak değerlendirildiği bilgisine yer verildi. 26 kişinin tali kusurlu olduğu aktarılan raporda, kazada “kaçınılmazlık unsuru”nun bulunmadığı kanaati yer aldı.
4 ZANLI DAHA TUTUKLANDI
Çöpler köyündeki altın madeni ocağında yaşanan toprak kaymasına ilişkin Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma sürüyor.
Tamamlanıp soruşturma dosyasına sunulan bilirkişi raporunda asli kusurlu oldukları kanaatine varılan, şirketteki iş sağlığı güvenliği müdürü S.Ç, operasyon şefi F.Y, proje koordinatörü Ö.A. ve delme patlatma mühendisi M.K, ifadeleri alınmak üzere bulundukları illerdeki adliyelere çağırıldı.
Savcılık sorgusu sonrası 4 zanlı, sevk edildikleri hakimliklerce tutuklandı. Böylece maden ocağındaki heyelanla ilgili soruşturmada tutuklu sayısı 12’ye yükseldi.
MURAT KURUM NE DEMİŞTİ?
Çevre ve Şehircilik Bakanı olduğu dönemdeki onaylarıyla ilgili eleştirilen Murat Kurum, maden işletmesinin eksikler nedeniyle 3 ay mühürlendiğini ancak işletmenin tüm tedbirleri aldığını ispatlamasıyla tekrar faaliyete başladığını belirterek şu ifadeleri kullanmıştı:
“Bize iftira atanlar şunu da bilir ki Çevre Bakanlığı işletmenin kapasite artışı kararını vermez, veremez, çünkü böyle bir yetkisi yoktur. Sadece ve sadece kapasite artışının çevreye etkisini ölçer, onaylar ya da onaylamaz.”